Gereksiz Yazılar
30 Mart 2015 Pazartesi
Gereksiz Hikaye 2
Son notu buydu hayatıyla ilgili.Ne yaşadı, neden son durumu düşündü ya da neden kaçıyordu?İşin ironik kısmı gülümseyen bir ceset.Olabilecek en güzel tebessümüyle.
Odaya girildiğinde kendini asmış bir beden vardı.Odanın tam ortasında.Sigara izmaritleri kül tablasını doldurmuş,odada çok ağır bir koku vardı."Ne zamandır buradaydı bu ceset?" ,"Hiç mi arayanı soranı yok bu cesetin?" gibi sorular oluşuyordu.Sarkan bacakların altında büyük bir zarf vardı.İçinde bir sürü yazı vardı.Kendince hayatını anlatmıştı.Neden bu ceset olmayı tercih ettiğini yazmıştı o kağıtlara.Kağıtlardaki yazılar uzun değildi ve gözüne takılanları okudu.
Büyük bir hissizlik içindeyim.Yediğim,içtiğim hiç bir şeyden tat almıyorum artık.Hayata tutunamıyorum artık sadece insanların silüetlerini görüyorum.Sadece giderken tam anlamıyla görünüyorlar ve bıraktıkları acıyla..
Seni seviyorum demek yasak sanırım benim için.Kime söylersem gidiyor kalanına rastlamadım daha.Aileme bile söylemek istemiyorum.Onlarda gider diye korkuyorum ya da onlarda gitmişlerdir haberim bile yoktur.
Çok yalnızım.Yanımda olmasını bırak yanımda olduğunu hissettiğim bir insan bile yok.Ama bu durumun nasıl olduğunu hatırlamıyorum.Yalnızlığın güzelliğine mi kapıldım yoksa yalnız mı bırakıldım?Gerçekten hatırlamıyorum.Biraz düşünsem aklıma gelir belki ama bu düşünce için o boş beynimde yer yok.
Yine bir seni seviyorum ve yine bir gidiş.Alışkın olmam lazımdı.Aynı hatayı bir kez yaptıktan sonra yine aynı acıyı hissetmem hissedemem diyordum.Yanıldım.Hemde çok büyük yanıldım.Yaşadığım en büyük acıydı sanırım.Sıcaklığını hala hissediyorken tenim fazla uzaklaşmış olamaz diye düşündüm.Baktığımda çok uzaktaydı.Hemde çok...
Artık dayanamıyorum bu acıya.Parçaladığım bir sürü maske var.Çok fazla.Artık tamirde edemiyorum.Az az kanayan bir yarayken artık durduramadığım bir şelaleye döndü artık.Canım çok acıyor.Ayağa kalkacak bir güç bulamıyorum kendimde.Sadece gözlemliyorum.Nerde,ne yapıyor,kiminle asıl önemli soru mutlu mu ? Bunları gözlemliyorum.Uzak olursam acım durur diye düşünmüyor değilim ama her geçen zaman acı daha çok artıyor.Sadece göz ardı ediyorum.Acımı unutmam lazım.
Acı her geçen gün artıyor.Dayanılmaz durumda.Bu aciz bedenle savaşmam oldukça zor.Kendi kabuğumda kalsamda artık yapamıyorum.Bitmeli artık bu durum.Artık bu aciz bedenden sıyrılmalıyım.En büyük lüksüm bile bana artık keyif vermiyor.Şu ana kadar yanımdan ayırmadığım sigaram.Bu işi artık bitirmeliyim.
Sana dokunmak isterken...
Kafasını kaldırdı ve cesete baktı.Gülümsemesinin sebebini anlamıştı.Giderken sadece kapıyı kapattı ve onu en büyük tebessümü,sigara kokan odasını,kanepedeki sigara izlerini,battaniyesiyle yalnız bıraktı ona yapabileceği en büyük iyilikle..Evden çıkarken o notu yanına aldı ve açıp tekrar okudu.
Sana dokunmak isterken gidişini izlemek...
16 Temmuz 2013 Salı
Gereksiz Hikaye
Karanlık ve soğuk bir odada yine yalnızlığına uyandı.Dün geceden kalan bira şişeleri,sigara izmaritleri ve yoğun bir umutsuzluk kokusu hakimdi odaya.Derin bir iç çekip pencereye gitti günün nasıl olduğuna bakmak için yine karanlıktı.Onun için gün aydın değildi aslında.Camı açtı soğuk havayı ciğerine çekti.Üşüdü.Hala bir şeyler hissetmek ona iyi geldi.Kahvesini koydu,sigarasını yaktı düşündü.Bütün gün yaptığı hatalarını düşündü...Artık içinden çıkamaz durumdaydı.Sadece iyi biri olmak istedi aranıp sorulmak vs .Etrafına baktığında hiç çalarken duymadığı bir telefonu ve sürekli bilgisayarında çalan Pearl Jam'in Black şarkısı.Onda hissettirdikleri farklıydı.Şarkının altına yazılan yorumları yarım yamalak İngilizcesiyle çevirip onun hissettiklerini yaşayan insanları gördükçe az da olsa mutlu oluyordu.
Sigarasından bir nefes çekti ve kahvesinden bir yudum aldıktan sonra ilk kez sesli düşündü.
"Bu yaşadığım hayatta kimin umurundayım? Herkesin kendine göre bir hayatı var.Penceremden baktığımda herkesin mutlu olduğunu görebiliyorum.Arkadaşlarıyla fotoğraf çekilen insanlar var.Benim neden etrafımda sadece duvarlar ve sigara izmaritleri var".Bu artık ona acı vermeye başlamıştı.
Buzdolabına doğru gitti.Kapısını açtı ve ilaçlara baktı.Dolaptaki tüm ilaçları çıkardı ve her zaman oturduğu yere oturdu.Tek tek tüm ilaçları kaplarından çıkardı.Bir avuç dolusu ne işe yaradığını bile bilmediği ilaçlar vardı.Hepsini tek seferde içmeye kararlıydı.Acı dayanılmaz durumdaydı.İlaçların acısını geçireceğine emindi.
Artık her şey farklıydı yavaştan beyni uyuştu.Midesi bulanıyordu.Ama mutluydu bu durumdan.
Düşünceleri artık yavaştan kayboluyordu.Sonunda başarmıştı.Uzun zamandan sonra yüzünde tebessüm vardı.Uzandı ve sadece gülümsüyordu.Beyninin ilk defa boş olmasını ve ölümü tebessümle karşıladı...
13 Temmuz 2013 Cumartesi
Gereksiz Yazı 6
Hepimiz yalan karşıtı bir izlenim yaratırız.Dürüstlüğe büyük önem verdiğimiz gibi gösteririz bizim gibi olan herkese..Aslında olay tamamıyla farklıdır.Her insan yalanı sever.Söylemeyi de duymayı da...
Hayata bağlayan sebeplerden biridir.Bizi bir şeye inanmamızı sağlar.Bu inandığın her neyse...Belki bir sözcüğe inanma,belki sahte bir güzelliğe inanmaya bunun gibi bir sürü örnekler.
Yalandan söylenmiş "Seni Seviyorum" kelimesi bile şu yalnız olduğumuz hayatta "Aaaa evet yalnız değilim beni seven biri var,biri beni düşünüyor.."gibi düşünceler oluşturuyor.Başlangıcı güzel evet ama şöyle bir durum var ki bunların yalan olduğunu öğrenmesi gibi.Dünya yıkılır dünyanın en mutsuz insanı olursun.
Başta yalanı övmüş gibi görülebilir ama söylenilecek yalan sadece anlık mutluluk yaratmalı sonsuz bir karamsarlık durumu değil..
Bu aralar gerçekten biraz olsun yalan söylenmesine ihtiyacım var sahte mutluluklara ihtiyacım var...
Bir şeye inanmak güzel olur bu aralar.Mümkünse küçük ve masum yalanlara....
24 Mayıs 2013 Cuma
Gereksiz Yazı 5
Yalnızlıkla yaşamış olduğum bu durumdan nasıl kurtulacağımı buldum sanırım..Olduğu gibi kabullenmek.Sonunda hepimiz yalnız kalacağız.Sadece insanların yanımızdan ne zaman gideceği ile alakalı bu durum.Gitmekten kastım sadece ölüm değil tabi ki de. Yalnızlık bence sadece kimsesizlik anlamına gelmiyor.İnsanların içindeyken onların dilinden anlayamaman da bu durumlara örnek olarak gösterilebilir.Olduğun ortamda en yakın arkadaşların ya da sevgilin olsa dahi.
Her insan kesinlikle ama kesinlikle yalnızdır.Yalnız kalmadığı söyleyen her insan kesinlikle mükemmel bir yalancıdır.%100 saf yalancı.Herkesle güzel vakit geçiriyorsun herkes tarafından seviliyorsun eve geldiğinde yatağına yattığında kalbinin atış sesini duyuyorsan kesinlikle yalnızsın.Bence yalnızlığın en güzel tanımı bu.
Dostlar kazanmamız ya da sevgilimizin olması ya da herhangi bir durum sadece bizim yalnızlığımızı tatmin etmekle alakalı.Yalnızlığımız tatmin olana kadar oradayız.Sonra yine gidiyoruz.Aslında içten içe hep yalnız kalmak isteyip bu durumla baş edemiyoruz.İnsanın genel doğası bu şekilde olsa gerek tam olarak ne istediğimizi bilmiyoruz.
Yalnız olduğumu söyleyebilir miyim evet her insan kadar.Bunu kabul ediyorum yalnızlık bazen güzel olabiliyor ama sadece biraz.Fazla yalnız kaldığın zaman ki düşüncelerin sana ait değil gibi yalnızlık senin adına düşünüyor ve tatmin olman için her şeyi yapıyor."Git şu kıza mesaj at konuş" ya da "Bir arkadaşını ara kafanı dağıtsın.Tatmin et beni.Yoksa sonun kötü gibi.."bu tarz konuşmalar ve düşünceler tamamen yalnızlığı tatmin için.İnsanların evlenmesi,iş bulması,aşık olması,arkadaşlar edinmesi yalnızlık tatmini için ve bunun için yaptığımız her hareket.Bence tüm olay bu..
Sonuç olarak hepimiz bir gün geldiğinde herkes gitmesi gereken yoldan gidecek.Artık yalnızlığın tatmin olmadığında öleceğiz.Hepimiz yalnız öleceğiz bunu kabullenmeliyiz.Bence böyle...
23 Nisan 2013 Salı
Gereksiz Yazı 4
Nereden başlasam ne yazsam bilemiyorum şu aralar...Beynimin bana yaptığı ihanetler yeteri kadar fazla zaten.Beynimin bana yardım etmesi gerekmiyor mu? Neden sürekli bir tartışma ve bir oyun yapma peşinde hiç bir fikrim yok.Bu sıralar böyleyim işte sürekli bir tartışma içindeyiz.
Eskiden bu beynimi susturan birileri ya da biri olurdu ama sağ olsun benim güzel(!) beynim bir oyunla onu da kayıp etmemi sağladı.Teşekkürler..
Şimdi yalnızlığım gittikçe artıyor her gece uyumakta zorlanıyorum sürekli bir şeyler düşündürtüyor.Sanırım mutlu.Kendimle bir barışa bilsem çok güzel olacak ama yapamıyorum.Hiç isteğim yok.
Her şeyin iyi olmasını istemekten yoruldum.Ama iyi bir şey var çok az da olsa bir umudum var artık.Belki yeni bir oyundur ama bu umuda sıkı sıkıya bağlandım."Her şey öyle ya da böyle güzel olacak...."
Ben çok çay içtim galiba efkar yaptı..(N.G. ye selamlar) :)
11 Nisan 2013 Perşembe
Gereksiz Yazı 3
Her gece bir şey olacak diye beklemek gerçekten zor...Uykusuz bekleyişler,sabah olmasın da sürekli yakarışlarla bir gece daha geçiyor.Gündüzü sevmiyorum her şey ışığın ilizyonundan ibaret.Nefret ettiğim her şey aklıma geliyor.Umut denen şeyin varlığını hatırlatıyor.Saçmalık başka hiçbir şey değil...
Gece öyle değil ama.İnsanları karanlıkta daha iyi tanırsın.Gerçekler her zaman insanın bakmadığı karanlık köşede olmaz mı zaten?Ben her olayın aklınıza gelecek her şeyin gerçeğini öğrenmek istiyorum.Karanlığı o yüzden seviyorum.Hiçbir şey sahte değil orada.
Neyse karanlık iyidir ama iyi olan her şeyin sonunda yok mudur ki.Dünya keşke kendi ekseninde dönmese ve sürekli geceyi yaşasak bence hayatım daha iyi olabilirdi.Ama dünya her gecenin kendini gündüze bıraktığı vakit sevgilimi elimden alıyor.
Diğer insanlar için güneşin varlığı bir şeyler anlatıyor.Yeni bir gün,yeni bir heyecan,yeni bir umut gibi...Belkide o insanları kıskanıyorumdur bilemiyorum.Şu an için gecenin gizemli güzelliği beni büyülüyor.Her neyse herkese iyi uykular....
9 Nisan 2013 Salı
Gereksiz Yazı 2
Umut gerçekten var mı acaba?Bu umut verici konuşmalar gerçekten olabilir mi? Kötü düşünmek benim düşünme şeklim olmuşken bunların olabilme olasılığına inanmalı mıyım?
Buna karar vermek bile benim için çok zor .Umutlarımı ya da kurduğum hayallerimin hepsini ben ya da bir başkası tuzla buz etmişken bunun gerçekten olabilme olasılığı var mı acaba?
Bu saatten sonra benim için gerçekten bir umut var mı?Bunun cevabını yine o sevmediğim zamana mı bırakacağım şimdi...Umudunu kaybetmiş biri neler yapabilir ya da inancını kaybetmiş biri?Ne kadar kötü olabilir ki o insan?Gerçekten kendi mi kaybetmek istedi ya da onu buna mı zorladılar?İnsanlara olan inancını kaybet! Herhangi bir şeye inanma! Bunları yaptıktan sonra yine de pek mutlu olduğum söylenemez.
Zamana olan inancımı böyle kaybettim zaten.Zamana bırak her şey düzelir dediler düzelen bir şey var mı bakıyorum yok.İnsanlara fazla güveniyorum.Her zamana bırak dediklerinde zamana bıraktım ama cidden benim yaralarıma ilaç olmadı.Zaman her şeyin ilacıdır bence aptallar için söylenmiş bir söz.İnsanlara boşa ümit veren bir söz.Biraz gerçekçi olun insanlara karşı en azından belki inandığı şeylere olan umudunu kaybetmezler.
Her neyse bir sigara yakayım geçer herhalde....Hepsi bu kadar...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)